16 Aralık 2013

OYSA HERKES KENDİSİYLE MEŞGUL

Bu kitap da ne zaman ve nereden aldığımı hatırlamadığım, sabırla okunmayı bekleyen kitaplarımdan biriydi. İsmini okuduğumda ilgimi çekip elime yeniden almasam daha kim bilir ne kadar bekleyecekti yaprakları sararak.

Heyecanla sayfalarını çevirip kitapla aynı isimde bir hikaye arıyorum, ilk okumak istediğim, hatta belki de ihtiyaç duyduğum  o. Ama bulamıyorum yok. Oysa sahiden de herkes kendisiyle meşguldü, ben de dahil ve kimse bir diğerini önemsemiyordu yeterince… 

Sonra teker teker okumaya başlıyorum hikayeleri… Okudukça yazarın yalın ve sürükleyici diline hayran kalıyorum, daha çok merak ediyorum bu kitapla nasıl tanıştığımı ama çıkaramıyorum bir türlü. Hikayeler birbiri ardına akıyor, su gibi. Art arda okumak istiyorum, durmadan, bir yandan da bitecek diye korkuyorum. O kadar sade ve güzel yazılmış ki hikayeler, kıskanacağım nerdeyse.. Böyle yazmak usta işi… Her hikaye farklı bir tarzda yazılmış. Sanki farklı malzemeler kullanarak yeni lezzetler yaratmak istemiş ve usta bir aşçının damakları şenlendiren sofrasına dönüşmüş kitap. Aşçı malzemelere ve mutfağa nasıl hakimse, Murat Gülsoy da hikaye türü üstünde öylesine hakim.

Kitabı bitirmeden Murat Gülsoy’u araştırıyorum. Mühendis, üstüne psikoloji yüksek lisansı, üstüne doktora, bir de yazarlık, ayrıca öğretim görevlisi.. Hayran kalmamak elde değil. Şimdi sepetime doldurup satın aldığım kitaplar arasında Murat Gülsoy’unkileri de bekleme zamanı… Keşfedilecek çok şey var şu dünyada. Hepsini değilse bile şöyle zevk alınacak kitaplarla, iyi yazarlarla tanışma fırsatı daha sık çıksa karşımıza…


13.12.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder